Çocuk ve Ergenlerde Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları;
Anksiyete; sağlıklı bireylerde yaşam boyunca deneyimlenen ve bireylerin gelişimi sırasında koruyucu ve uyumsal işlevi olan normal bir duygudur. Anksiyete bozukluğu ise belirgin sıkıntı ve işlev kaybına neden olan korku ya da endişe ile karakterize klinik tablodur.
Anksiyete bozuklukları çocuk ve ergen psikiyatrisinin en sık görülen hastalık gruplarından biridir. Yapılan çalışmalarda çocuk ve ergenlerin %5-18’inde en az bir kaygı bozukluğuna rastlanmıştır.
Ayrılık anksiyetesi bozukluğu çocukluk çağının en iyi tanımlanan problemlerinden biri olsa da; günümüzde artık yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobi, özgül fobi, panik bozukluğun da çocuklukta sıklıkla ortaya çıkabileceği bilinmektedir.
Çocuk ve ergenlerdeki anksiyete bozukluklarında diğer psikiyatrik hastalıklarla birliktelik sıktır. En sık birliktelik gösteren durumlar; diğer anksiyete bozuklukları, depresyon, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu şeklinde sayılabilir.
Aşağıda çocuk ve ergenlerde en sık görülen anksiyete bozukluklarının bazıları hakkında kısaca bilgi verilmiştir:
Panik Bozukluk
Çocuk ve ergenlerde Panik Bozukluğu yetişkinlere benzer olarak; yüksek oranda çarpıntı, titreme/sallanma, bulantı, karın ağrısı, soğukluk, sıcak basmaları, terleme, baş dönmesi belirtileri göstermektedir. Çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı %0.5-5 arasındadır.
Yaygın anksiyete bozukluğu, majör depresif bozukluk, ayrılık anksiyetesi bozukluğu, agorafobi, özgül fobi, bipolar bozukluk; panik bozukluğu ile birlikte görülme sıklığı yüksek olan hastalıklardır. Tedavide; psikoeğitsel yaklaşımlar, bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavisi (antidepresanlar ve benzodiazepinler) uygulanmaktadır.
Özgül Fobi
Özgül Fobi; belirli bir nesne ya da durumla(uçağa binme, yükseklik, hayvan, iğne yapılması, kan görme gibi) ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma ile karakterizedir. Fobik uyarana maruz kalma, panik atak benzeri belirtilere yol açabilirken çocuklarda; ağlama nöbetleri, bağırıp çağırarak tepinme, donup kalma ya da sıkıca sarılma gibi tepkilere neden olabilir. Çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı %0.1-12.2 arasındadır.
Sosyal fobi ve agorafobi ile komorbiditesi sıktır. Tedavide; bilişsel davranışçı teknikler ve SSRI’ lar kullanılmaktadır.
Sosyal Fobi(Toplumsal Kaygı Bozukluğu)
Sosyal Fobi; kişinin başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu bir ya da daha fazla toplumsal durumda(toplum önünde konuşma, sosyal toplantılara katılma, tanımadığı insanlarla karşılaşma veya konuşma gibi) belirgin korku ve kaygı duyması ile karakterize bir durumdur. Çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı %0.3-15.1 arasındadır.
osyal fobili çocuk ve ergenler; aşırı utangaç, olumsuz anlaşılma ve reddedilme gibi kaygılara odaklanma eğilimindedir. Çoğunlukla korkulan durumla karşılaştıklarında, çarpıntı, kızarma, sayıklama, karın ağrısı, mide bulantısı, titreme gibi belirtiler göstermektedirler. Diğer fobik durumlar ve ergenlerde depresyonla birlikteliği sıktır. Tedavi edilmemiş sosyal fobi; okul reddi, eğitim hayatının erken sonlandırılması, gelişimsel uğraş ve yaşıtlarıyla ilişkiyi bozarak ek sorunlara ve başka bozukluklara yol açabilir. Tedavide; bilişsel davranışçı teknikler ve SSRI’ lar kullanılmaktadır.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Yaygın anksiyete bozukluğu; en az altı aylık bir sürenin çoğu gününde; bir takım etkinlikler(iş ya da okulda başarı gösterebilme gibi) ya da olaylarla ilgili aşırı ve kontrol edilemeyen düzeyde anksiyete duyması ile karakterizedir. Yaygın anksiyete bozukluğu(YAB) ile ilişkili kaygılar tek bir alanla sınırlı değildir. Çocuk ve ergenlerde görülen YAB’ daki korku ve kaygılar özellikle; yeterlilik, kabul görme, davranışların toplumsal normlara uygun olup olmaması ile ilişkilidir. Görülme sıklığı %2,7-4.6 arasındadır.
YAB olan çocuk ve ergenler aşırı titiz ve mükemmeliyetçi özellikler gösterebilir. Sıklıkla çevreleri tarafından yatıştırılma beklentisi içindedir. Çocuklarda kaygıya sıklıkla baş ağrısı, karın ağrısı, irritabilite(huzursuzluk) ve uyku sorunları eşlik etmektedir. Tedavide; dinamik yönelimli bireysel psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi ve SSRI’ lar kullanılmaktadır.
Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu
Ayılık Kaygısı Bozukluğu(AKB); çocuğun temel bağlanma figürlerinden(genellikle anne, baba) ayrılmaya karşı gösterdiği aşırı kaygı ve korku ile karakterizedir. Ebeveynlerinden ayrıyken kendisine ya da anne babasına zarar geleceğinden korkar. AKB’ nin görülme sıklığı %4-5 arasındadır. Çocuklarda ergenlere göre daha sık görülmekte olup, en sık 7-9 yaşlarında görüldüğü bilinmektedir. AKB olan çocuklar evden ya da bağlandığı kişilerden ayrılırken aşırı bir sıkıntı ve kaygı yaşarlar. Anne babalarının nerede olduğunu bilmek ister ve sürekli telefon ile bağlantı kurmak isteyebilirler. Kendileri ya da yakınlarının kaza geçirebileceği, hastalanacağı ya da bir daha onlara kavuşamayacağı düşünce ve korkuları yaşarlar. Ebeveyne aşırı yapışma davranışı, uyku bozukluğu ve tek başına uykuya dalamama, kabus görme, özellikle ayrılık esnasında; öfke nöbetleri, karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı ve kusma gibi bedensel yakınmalar olabilir. AKB’ nda; yaygın kaygı bozukluğu, sosyal fobi, depresyon, enürezis(idrar kaçırma) birlikteliği sıktır. Tedavide; bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi ve ilaç tedavisi(antidepresanlar, anksiyolitikler) kullanılır.